ŞENOBA TARİHÇESİ

        Tarihi milattan önceki yıllara dayanır. Tarihi seyri içinde Urartular Medler, Persler, İskender, Roma, Arsaklılar ve Sasanilerin egemenliği görülür.1054 yılından itibaren Türkmenlerin tarih sahnesine çıktığı bilinmektedir. 1142 ve 1217; de İmadetin Zenginin ve 1260 yılında Hulagunun Hakkari yöresini ele geçirmesini izleyen yılların kargaşalığı, yöre beylerinin 1349'da Karakoyunlulara bağlanmayı kabul etmeleri ile durulur. 1386'da Timur ve 1502'den itibaren Safevi hâkimiyeti altında yaşayan Şenoba, Kanuni Sultan Süleyman döneminde Osmanlı İmparatorluğuna bağlanarak bütün il beyleri gibi içişlerinde serbest bırakılır.

        Aşiret Beyleri kendi egemenlik haklarını korumak, Osmanlı toprak sisteminin dışında bir sistemle yönetilmek ve seferlere asker yollamak şartıyla İmparatorluğun egemenliğinde Cumhuriyete kadar kalmışlardır. Çok eski yerleşim alanı olduğu anlaşılan yöremizin tarihine ilişkin yeterli bir bilgi yoktur. Bölgenin tarihi SİİRT, HAKKÂRİ ve MARDİN illerinin tarihiyle iç içedir.

        Bu yöreyle ilgili yerleşim tarihinin eskiliğine ilişkin başlıca kanıtlar Beytüşşebap ilçesinde rastlanır."Peştazare" yöresindeki ilkel kaya resimlerinin, günümüzden yaklaşık 10 bin yıl önce başlayan Cilalı Taş Devri'nde yaşayan insanlar tarafından çizildiği sanılmaktadır. Bu resimlerde bazı geometrik motifler ile dağ keçisi ve onları avlayan insanlar görülür.

        Faraşım yaylasında "dirhe" adıyla anılan kulelerin Urartu yapısı olduğu bilinmektedir. Bu kuleleri yayla yolunu korumak, ya da Asur saldırılarını önceden haber vermek amacıyla yapıldığı sanılmaktadır. Bölgemizde bu tip kule kalıntılarına her tepede rastlamak mümkündür.

        Yöremizin MÖ. 3000'lerde "Hurriler"in yurdu ile MÖ. 13. yüzyılda eski kaynakların "Nairi" ülkesi adıyla andığı topraklar arasında kaldığı bilinmektedir. M.S. 4ncü yüzyıla kadar Asur Med ve Pers egemenliğinde bulunan topraklar Makedonyalıların yönetimine girmiş ve M.Ö. 2nci yüzyılda Partlar'a, M.S. 1nci yüzyılda Roma İmparatorluğu'na bağlanmıştır.

        M.S. 5nci yüzyılda Sasaniler, 7nci yüzyılda Araplar ve daha sonra tekrar Bizanslılar yönetiminde kalan yöre, 12nci yüzyılda Artuklar ve Eyyübiler arasında el değiştirmiş, 13ncü yüzyılda Moğollar tarafından yağmalanmıştır. Teslim olanlar dâhil 20 bin kişi kılıçtan geçirilmiştir.
Karakoyunlular ve Akkoyunlular tarafından da yönetilen yöre bir süre Safeviler denetiminde kaldıktan sonra 1514 Çaldıran Savaşı'nı kazanan Yavuz Sultan Selim tarafından Osmanlı topraklarına katılmıştır. 19ncu yüzyıl sonlarında Siirt Sancağı'na bağlanmıştır.

        Yöre Bitlis, Cizre ve Hakkâri beyleri tarafından özerk biçimde yönetilmiştir. Önemli kervan yollarının kavşağında yer alan Cizre ve Şırnak, İpek Yolu'na olan yakınlığı nedeniyle, stratejik açıdan yüzyıllarca önemini korumuştur.